DEVİR SÖZLEŞMESİNDE BELİRTİLEN DEVİR BEDELİNİN ÖNEMİ
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) kapsamında tescilli olarak korunan fikri haklarınızın devrinin, resmi sicile kaydı için düzenlenen devir sözleşmesinde, devir bedelinin yazılması zorunlu bir husustur. Uygulamada zaman zaman görülmektedir ki, devir bedeli taraflarca gerçek devir bedeli yerine, daha düşük rakamlarla belirtilmektedir. Ancak bu durum, daha sonra telafi edilemez bazı sonuç ve sorunlarla karşılaşılması riski taşımaktadır. Bu yazımızda, devir işleminin kaydı için hazırlanan devir sözleşmesine bağlı olarak, ileride oluşabilecek sorunları ele almak isteriz.
SMK madde 148’e göre; sınai mülkiyet hakkı devredilebilir, miras yolu ile intikal edebilir, lisans konusu olabilir, rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir, haczedilebilir veya diğer hukuki işlemlere konu olabilir.
Hukuki işlemler, yazılı şekle tabidir. Devir sözleşmelerinin geçerliliği, ancak noter tarafından onaylanmış şekilde yapılmış olmalarına bağlıdır. Hukuki işlemler taraflardan birinin talebi, ücretin ödenmesi ve yönetmelikle belirlenen diğer şartların yerine getirilmesi hâlinde sicile kaydedilir ve Bültende yayımlanır. 115 inci madde hükümleri saklı kalmak üzere, sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan haklar iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.
Başkasına ait tescilli bir fikri hakka iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan, o kişinin SMK kapsamında korunan fikri hakkına tecavüz etmiştir.
Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti, muhtemel tecavüzün önlenmesi, tecavüz fiillerinin durdurulması, tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulması, el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere, el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası, haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini mahkemeden talep edebilir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu madde 151’e göre hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
- a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
- b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
- c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
Bu nedenle, ileride SMK kapsamında korunan haklara karşı tecavüz iddiasıyla dava açıldığında tazminatın hesaplanması esnasında söz konusu fikri hakkın ekonomik değeri de dikkate alınacağından, devir kaydı sırasında düzenlenen devir sözleşmesinde, gerçeği yansıtmayan devir bedeli, düşük tazminatın tahsiline sebebiyet verebileceğinden, SMK kapsamında korunan fikri hakların devir işlemleri sırasında hazırlanan devir belgesi üzerinde, gerçek devir bedelinin yazılması büyük önem taşımaktadır.