21 Temmuz 2020 tarihinde 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Komisyonda görüşülmesine karar verildi ve teklifin Türkiye Büyük Millet Meclisi tatile girmeden yasalaşması bekleniyor.
Bu teklifin neleri içerdiğine geçmeden önce kısaca gerekçelerine göz atmak faydalı olacaktır.
İlgili kanun teklifinin gerekçesinde sosyal ağlara yönelik artan ilgi ve bu mecraları kullanan aktörlerin de artıp farklılaşması ile farklı kültür ve coğrafyalardaki insanların etkileşiminin çok kısa süreleri bulduğunun ve bu durumun da kişisel hak ihlallerinin beraberinde getirdiğinin altı çizilmiştir. Ek olarak, sosyal ağ sağlayıcıların bu ihlaller hakkında kişilerin haklarının korunması noktasında ihtiyaç duyulan önleyici ve koruyucu mekanizmaları geliştirmediklerinin veyahut kullanıcıların ve devletlerin taleplerine direnç gösterdiklerinin gözlemlendiği belirtilmiştir. Bu durumda da kişilik hakları ihlal edilen bireyler, anayasal güvence altında olan haklarının korunması noktasında devletten beklenti içine girmekte ve devletin de bu hakların korunmasındaki pozitif yükümlülüğünü yerine getirmesinde zorluklar yaşadığı ifade edilmiştir. Başta Almanya olmak üzere Fransa ve İngiltere gibi bazı Avrupa ülkelerinde de sosyal ağların düzenlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler yapıldığı da belirtilerek Türkiye’de de bu değişikliklerin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.
Söz konusu kanun teklifinin tam metnine buradan ulaşmanız mümkündür.
Kanun teklifinde dikkati çeken başlıca hususlar aşağıda sıralanmıştır:
- “Sosyal Ağ Sağlayıcı” kavramı teklifin 1. maddesinde tanımlanmıştır.
Teklifte sosyal ağ sağlayıcı kavramı; “Sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların İnternet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır.
- İdari para cezalarının tebliğ usulü teklifin 2. maddesinde düzenlenmiştir.
Buna göre idari para cezalarının da muhatabın yurt dışında bulunması halinde diğer bildirimler gibi elektronikpostavediğeriletişimaraçlarıylabildirilebileceği ve bu bildirimin 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılan tebligat hükmünde olduğu belirtilmektedir.
- Yer sağlayıcılara yönelik idari para cezaları arttırılmıştır.
Yapılan bu düzenleme ile yükümlülüğünü yerine getirmeyen yer sağlayıcılar bakımından caydırıcılığın sağlanmasını amacıyla verilecek idari para cezalarına ilişkin hüküm “on bin Türk Lirasından yüz bin Türk Lirasına” şeklinden “bir milyon Türk Lirasından on milyon Türk Lirasına” şeklinde değiştirilmiştir.
- 5651 sayılı Kanunun 8. maddesinde sayılan çocukların cinsel istismarı, fuhuş, kumar ve uyuşturucu kullanılmasını kolaylaştırma gibi suçlara ilişkin erişim engellenmesi kararı alınmasının yanında içeriğin çıkartılması imkânı getirilmiştir.
Bu düzenleme ile suç oluşturan kısmi içeriğin çıkarılmasının mümkün olduğu durumlarda, erişimin engellenmesi kararı yerine içeriğin çıkarılması kararının verilmesi imkânı sağlanarak aynı internet sitesinin suç oluşturmayan içerikler yönünden devamı mümkün kılınmıştır. Bu çerçevede erişimin engellenmesi kararından daha hızlı bir süreci olan içeriğin çıkarılması kararları, erişim sağlayıcılar tarafından değil içerik ve yer sağlayıcılar tarafından yerine getirilebileceğinden, bu kararların içerik ve yer sağlayıcılara gönderilmesine yönelik düzenleme de yapılmıştır.
- 9. madde çerçevesinde kişilik haklarına ilişkin olarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesi kararı alınması hükme bağlanmıştır.
Bu değişiklik ile kişilik haklarının ihlal edilmesi halinde kapsam genişletilerek, erişimin engellenmesi kararının yanına içeriğin çıkarılması da talep edilebilecektir.
- Eklenen hüküm ile kişilik haklarının ihlal edildiğine karar verilen başvurucunun adı arama motorları tarafından da ihlale konu içeriğin ilişkilendirilmeyecektir.
5651 sayılı Kanununun 9. maddesine eklenen 10. fıkra ile; kişilik haklarının ihlali durumunda verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarının yanı sıra kişilik haklarını ihlal edici içerikler ile başvurucunun adının ilişkilendirilmemesi kararı verilmesi sağlanmıştır. Böylece, arama motorları tarafından başvurucunun adı ile ihlale konu içerik ilişkilendirilmeyecektir.
- İçerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği derhal, en geç dört saat içinde ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcı tarafından yerine getirmesi hükmü eklenmiştir.
- Günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirlemesi zorunluluğu kabul edilmiştir.
Türkiye’de temsilci olarak belirlenen kişi ya da kişilerin; başvurucular tarafından özel hayatın gizliliği ve kişilik haklarının ihlali kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve yetkili makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin sağlanması amacıyla görev yapması planlanmıştır.
- Aşamalı bir müeyyide sistemi kurulmuş; idari para cezasının devamında reklam yasağı ve iki aşamalı İnternet trafiği bant genişliğinin daraltılması öngörülmüştür.
Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcıya Başkan tarafından on milyon Türk Lirası idari para cezası verilir. Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde otuz milyon Türk Lirası daha idari para cezası verilir. İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde Başkan tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanır, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilir. Başvurunun kabulüne ilişkin hâkim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için sulh ceza hakimliğine başvurabilir.
- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 5651 sayılı Kanunun 9 ve 9/A maddeleri kapsamındaki kişilik haklarının ihlali ve özel hayatın gizliliğini ihlale konu olan içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlüdür.
Olumsuz cevapların gerekçeli olarak verilmesi hükmedilmiştir.
- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alması gerekliği belirtilmiştir.
- Sosyal ağ sağlayıcıların doğacak zarardan sorumlu tutulmaları söz konusu olmuştur.
Hukuka aykırılığı hâkim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirime rağmen 24 saat içinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcının, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumlu olduğu hükmedilmiştir.
Hem öngördüğü değişiklikler hem de karşılaştırıldığı örnek yabancı ülke düzenlemeleri ile oldukça önemli tartışmalara yol açan bu kanun teklifinin ne zaman ve ne kadarının yasalaşacağı henüz kesin değildir. Ancak, sosyal medya kullanıcılarının yanında sosyal medyanın aktörlerini de hem idari hem de yapısal olarak bu denli etkileyecek bir düzenlemenin toplumsal uzlaşma çerçevesinde yapılmasının herkes adına daha faydalı olduğu aşikardır.