Skip links

ABAD GENEL MAHKEMESİ ALMEA – MEA KARARI: KARIŞTIRILMA OLASILIĞI İNCELEMESİNDE SIRADIŞI BİR YAKLAŞIM

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Genel Mahkemesi’nin başlangıçları, harf sayıları ve figüratif unsurları farklı iki marka arasındaki karıştırılma olasılığını incelediği bir karar yazımızın konusunu oluşturmaktadır. Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’ndeki süreçlerden başlayarak aktaracağımız ihtilaf, kanaatimizce ulaşılan sonuç ve kararda yer verilen argümanlar bakımından dikkat çekicidir. 

EUIPO SÜRECİ

05 Mayıs 2015 tarihinde Almea Ltd (yazının devamında “ALMEA” olarak anılacaktır) aşağıda görseline yer verilen markanın tescili için EUIPO’ya başvuruda bulunur. Başvurunun kapsamında 3.,5. ve 41. sınıflara dahil mallar ve hizmetler yer almaktadır. 

Gerekli incelemeler yapıldıktan sonra söz konusu başvuru 3. ve 5. sınıflardaki mallar için 3 Ağustos 2015 tarihinde yayımlanır. 

Yayıma karşı Sanacorp Pharmahandel GmbH (yazının devamında “SANACORP” olarak anılacaktır) aşağıda görseline yer verilen markasına istinaden Birlik Marka Tüzüğü (EUTMR) madde 8/1-b’ye (karıştırılma olasılığı) dayanarak itiraz eder ve başvurunun reddedilmesini talep eder.

29 Kasım 2018 tarihinde EUIPO İtiraz Bölümü iki marka arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddeder.

SANACORP bu karardan memnun kalmayarak karara karşı EUIPO Temyiz Kurulu nezdinde itiraz eder. EUIPO Temyiz Kurulu, 15 Ocak 2020 tarihinde yayıma itirazı kabul eder, başvuruyu markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunduğu gerekçesiyle aşağıdaki tespitler doğrultusunda reddeder. 

  • Mallar arasındaki güçlü benzerlik/aynılık.
  • MEA ibaresinin tamamının başvuru sahibi markasında bulunması ve başvuru sahibi markasının en az beşte üçünü oluşturması.
  • İtiraz sahibi markasının ayırt edicilik düzeyinin yüksek olması ve bu durumun ortalama tüketicinin algısını etkileyebileceği.
  • AL ekinin MEA ibaresi üzerinde görsel veya fonetik benzerliğe engel olmayacağı, dolayısıyla karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırmayacağı. 
  • ALMEA ibaresinin tıpkı MEA ibaresinin olduğu gibi yeşil renkte olması, bu hususun görsel benzerliği güçlendirmesi. 

Temyiz Kurulu kararına karşı ALMEA tarafından kararın iptali talebiyle Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) Genel Mahkemesi nezdinde dava açılır. Yazının devamında Genel Mahkeme kararı ana hatlarıyla aktarılacaktır.  

GENEL MAHKEME SÜRECİ

ALMEA Temyiz Kurulu kararının iptalini talep ederken aşağıdaki iddialara dayanmaktadır:

  • 2017/1001 sayılı Avrupa Birliği Marka Tüzüğü madde 8(1)(b) çerçevesinde markalar arasında karıştırılma olasılığı bulunmamaktadır.
  • Kurul, işaretlerin başlangıcının ve uzunluğunun önemini yeterince hesaba katmamış, karıştırılma olasılığına ilişkin yanlış bir değerlendirme yapmıştır.
  • Kurul, ibareler arasındaki ortak unsur olan üç harflik sona gereksiz düzeyde ağırlık vermiştir.

Genel Mahkeme öncelikle, ihtilaf konusu markaların kapsadıkları malların (inceleme 3. ve 5. sınıflara dahil mallar bakımından yapılmıştır) aynı ve çok benzer olduğu yönündeki EUIPO Temyiz Kurulu değerlendirmesini yerinde bulmuştur. Kaldı ki Temyiz Kurulunun bu yöndeki değerlendirmesine davacı taraf da itiraz etmemiştir. 

Takiben, ihtilaftaki asıl önemli konu olan işaretlerin benzerliği değerlendirmesine geçilmiştir.

Mahkemeye göre de işaretler figüratif unsurlar ve harf sayılarının aynı olmaması gibi farklılıklar barındırmaktadır. Buna karşın, her iki işaretin de “mea” ortak kelime unsurunu içerdiği kolaylıkla algılanabilir durumdadır ve şekil unsurları tüketici değerlendirmesinde ikincil planda kalacaktır. Buna ilaveten, MEA ibaresinin tamamının başvuru sahibi markasında bulunması ve başvuru sahibi markasının en az beşte üçünü oluşturması hususu da dikkate alındığında, işaretler arasında düşük düzeyde görsel benzerlik bulunduğu yönündeki Temyiz Kurulu değerlendirmesi yerinde görülmüştür. İşaretlerin sessel olarak düşük düzeyde benzer oldukları yönündeki tespit de Genel Mahkeme tarafından paylaşılmıştır.

Bu çerçevede, malların yüksek düzeydeki benzerliği/aynılığı, işaretler arasındaki düşük düzeydeki görsel ve işitsel benzerlik, önceki tarihli markanın ortalama düzeydeki ayırt ediciliği ve tüketicilerin işaretlerin tam olmayan imajını hafızalarında barındırmaları hususlarını bir arada dikkate alan Genel Mahkeme, karıştırılma olasılığı incelemesinde göz önüne alınması gereken karşılıklı etkileşim teorisi bağlamında markalar arasında karıştırılma olasılığının bulunduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu tespit çerçevesinde, EUIPO Temyiz Kurulunun aynı yöndeki kararı onanmış ve dava reddedilmiştir.

Yazımızın konusu ABAD Genel Mahkemesi kararı kanaatimizce, işaretler arasında figüratif unsurlarda, markaların başlangıcında ve harf sayısında farklılık olan bazı hallerde dahi, kamunun ilgili kesiminin algısının yoğunlaşacağı kelime unsurunun benzerliğinin, malların veya hizmetlerin aynılığı – yüksek düzeydeki benzerliği de söz konusuysa, karıştırılma olasılığına yol açabileceğini göstermesi açısından önem arz etmektedir. T-190/20 sayılı kararın İngilizce tam metninin bu bağlantıdan görülmesi mümkündür.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.