Çin’de yerleşik Peiquan Cai adına 07.05.2021 tarihinden itibaren 008533079-0003 sayı ile tescilli “oyuncak” tasarımı ayırt edici olmadığı gerekçesi ile Danimarka menşeli Lego A/S tarafından yapılan hükümsüzlük talebi sonrasında EUIPO İptal Birimi’nin 18.10.2023 tarih ve ICD 121398 sayılı kararı ile hükümsüz kılınmıştır.
OLAYIN GİDİŞATI
Hükümsüzlüğü istenen 008533079-0003 nolu tasarım 21-01 Locarno sınıfında Peiquan Cai adına 07.05.2021 tarihinden itibaren EUIPO nezdinde tescil edilmiştir.
Hükümsüzlüğü istenen tasarıma ilişkin görsel anlatımlar aşağıdadır:
HÜKÜMSÜZLÜK TALEP EDENİN İDDİASI
Hükümsüzlük talebinde bulunan Lego, iddialarını Topluluk Tasarım Tüzüğü’nün (CDR) madde 4(1), 6(1/b) ile bağlantılı olarak madde 25(1/b)[1]’ye dayandırmış ve özetle; “itiraz edilen tasarımın başvuru tarihinden önce kamuya açıklanmış önceki bir uluslararası tasarım tescili nedeniyle ayırt edici nitelikten yoksun olduğunu ileri sürmüş ve iddiasını desteklemek amacıyla 31/08/2011 tarihli Uluslararası Tasarım Bülteni’nde yayınlanan DM/076 470-20 numaralı uluslararası “oyuncak” tasarımının görsellerini sunmuştur. Görseller, WIPO bülteninde aşağıdaki şekilde yayımlanmıştır.
[1] 4(1); Bir tasarım, yeni ve ayırt edici olması şartıyla Topluluk tasarımı olarak korunur.
6(1/b) Bir tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin tescil başvurusu tarihinden, rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan tarihinden önce kamuya sunulan herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimden farklı olması halinde ayırt edici olduğu kabul edilir.
25(1/b) Bir Topluluk tasarımının hükümsüzlüğü ancak aşağıdaki hallerde ileri sürülebilir. 4’den 9’ a kadar olan maddelerdeki koşulları karşılamadığı zaman.
Tasarım sahibinden hükümsüzlük iddiasına ilişkin görüşü talep edilmiş ancak Peiquan Cai, görüş bildirmemiştir.
EUIPO İPTAL BİRİMİNİN DEĞERLENDİRMELERİ
İptal Birimi, inceleme ve değerlendirmelerine ilgili mevzuat bilgisini sunarak başlamıştır. Buna göre;
CDR MADDE 6 UYARINCA AYIRT EDİCİ NİTELİKTEN YOKSUNLUK
CDR Madde 6(1)(b)’ye göre, Tescilli Topluluk tasarımının, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimin, başvuru tarihinden (rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan tarihinden) önce kamuya sunulan herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimden farklı olması halinde, ayırt edici olduğu kabul edilir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde tasarımcının tasarımını geliştirirken sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarım toplulukta faaliyette bulunan ilgili sektördeki uzman çevresinde normal olarak bilinebilecek durumda olmaması koşuluyla başvuru varsa rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuşsa veya tescil sonrası yayımlanmışsa, sergilenmiş, ticarette kullanılmışsa veya başka bir şekilde açıklanmışsa kamuya sunulmuş sayılır.
Birim, içtihatlara atıfla; tasarımın kamuya sunulduğu iddiasının kanıtlama yükümlülüğünün itiraz edene ait olduğunu belirtmiştir. İtiraz sahibi kanıt olarak, DM/076 470-20 sayılı Uluslararası tasarım ile ilgili WIPO tasarım veri tabanından görseller sunmuştur. Sunulan görseller önceki tasarımın kamuya sunulduğuna dair yeterli kanıttır. Önceki tasarım tescilinin Uluslararası Tasarımlar Bülteni’nde yayınlanma tarihi 31/08/2011 olup bu tarih itiraz edilen tasarımın başvuru tarihi olan 07/05/2021’den çok öncedir.
TASARIMLARIN KARŞILAŞTIRILMASI
Tescilli tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığı hususunda da inceleme yapan İptal Birimi özetle; İncelemenin dört aşamalı bir süreci içerdiğini, bu aşamaların; sektörün ve bilgilenmiş kullanıcının belirlenmesinden, tasarımcının özgürlük derecesinin tespitinden, tasarımların karşılaştırılmasından oluştuğunu ifade etmiştir. Sektörün incelenmesi sonucunda ürünün niteliğinin, kullanım amacının, teknik işlevinin belirlendiğini ve dolayısıyla tasarımcının seçenek özgürlüğünün derecesinin de tespit edildiğini, teknik işlev ve yasal gereklilikler doğrultusunda tasarımcının özgürlüğünün kısıtladığını, bilgilenmiş kullanıcının yasal bir kurgu olduğunu, gerçekte bu kişinin tasarımcı veya uzman olmadığını, ürünlere aşina olan bir kullanıcı olduğunu belirtmiştir.
Somut olayda bilgilenmiş kullanıcı olarak; itiraz edilen tasarımın başvuru tarihinden önce piyasada bulunan oyuncak figürlerine deneyimi sonucu aşina olan kişinin kabul edilebileceğini,
Tasarımcı, tasarımı geliştirme konusunda geniş seçenek özgürlüğüne sahip ise tasarımlar arasında var olan ufak farklılığın öneminin ortadan kalktığını, tasarımcının seçenek özgürlüğünün kısıtlandığı alanın oyuncak figürün kollara, bacaklara ve kafası olan bir gövdeye sahip olmakla sınırlı olduğunu, bunun dışında, baş, vücut, kollar ve bacakların belirli şekli ve oranları konusunda sınırın olmadığını, bu nedenle, tasarımcının oyuncak figürlerinde seçenek özgürlüğünün yüksek olduğunu, bildirmektedir.


İptal Birimi, ortak ve farklı özellikler hakkında şu tespitlerde bulunmuştur.
Karşılaştırılan tasarımlar, şekilleri ve oranları bakımından çok benzer olup özellikle, ayakların (her ikisi de çok büyük ve yuvarlak), ellerin (aynı yuvarlak U şekline sahip), başın (yuvarlatılmış kenarlı silindirik ve çeneye doğru hafifçe gerilmiş) ve yamuk gövdenin aynı şekil ve düzenine sahiptir. Her iki tasarımda da bacakların yanlarında görüntülenen iki cep vardır. Gövdenin bacaklara tutturulduğu sistem aynıdır. Uzunluk, oranlar ve boyutlar bakımından oldukça benzer olmasına rağmen, önceki tasarımın kolları hafifçe bükülü iken, itiraz edilen tasarımda düz bir şekilde inmektedir (Mavi ok ile gösterilmiştir.). Son olarak, başın üstüne yerleştirilen topuzun şeklinde ve renklerinde farklılık olduğu tespit etmiştir (Kırmızı ok ile gösterilmiştir.).
İtiraz edilen tasarımdaki renk kullanımı, önceki tasarımdan kolayca fark edilebilir bir farklılık teşkil etse de içtihat hukukuna göre, tasarımcının serbestlik derecesinin oldukça yüksek olduğu bu alanda renklerdeki farklılık, itiraz edilen tasarımın farklı bir izlenime sahip olduğu hissini vermemektedir.
Yukarıdaki bilgiler ışığında, itiraz edilen tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin önceki tasarım bıraktığı genel izlenimden farklı olmadığı sonucuna varılarak“İtiraz edilen tasarım, Madde 6(1)(b) CDR anlamında ayırt edici nitelikten yoksundur.” hükmü kurulmuştur.
SONUÇ
Tasarımın taklitlerinden korunması için tescili yeterli olmayıp sektörün izlenerek taklit ürünlerin piyasaya sürülüp sürülmediğinin takibi ve bunun sonucunda tescilden doğan hakka tecavüz iddiasıyla dava açılması önem arz etmektedir. Önemli olan diğer bir husus ise taklit tasarımın tescile konu edilmesidir.
Huzurdaki olayda WIPO tarafından 2011 yılında tescil edilen tasarımın belirgin benzerinin 2021 yılında tekrar EUIPO tarafından tescil edildiği görülmektedir. İlk bakışta neden 2021 yılındaki başvuru talebi 2011 yılındaki tescilden dolayı geri çevrilmedi diye düşünülebilir?
EUIPO’da uygulanan tasarım tescil sistemi incelemesiz tescil sistemidir. Bunun anlamı başvurusu yapılan tasarımın korumanın temel şartı olan yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığı hususunda EUIPO’nun tescil öncesi inceleme yapmamasıdır. EUIPO‘da tasarım başvuruları şekli olarak incelenmektedir. Şekli inceleme, tescil için gerekli bilgi ve belgelerin uygun sunulup sunulmadığının incelemesi olup tasarımın yeni veya ayırt edici niteliğe sahip olup olmadığı hususunda incelemenin yapılmamasıdır. Hal böyle olunca mükerrer tesciller olabilmektedir. EUIPO’da tasarımın iptali için koruma süreci boyunca itiraz yapılabilmektedir.
Türk Patent ve Marka Kurumu, 17 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde tescile konu edilen tasarımın aynısının[1] daha önceden kamuya sunulup sunulmadığını resen incelemekle birlikte benzerinin var olup olmadığını araştırmamaktadır. Benzerlik hususunda firmaların kendi tasarımlarını takip ederek itiraz yapmaları beklenmektedir. İşte bu noktada tescil edilen tasarımları içeren her ayın 9. ve 24. günlerinde yayınlanan Resmi Tasarım Bülteni’nin takibi önem kazanmaktadır. Bültende yayınlanan tescile, yayın tarihinden itibaren 3 ay içerisinde itiraz yapılmaz ise tasarım tescili kesinlik kazanmakta ve tescil belgesi başvuru sahibine gönderilmektedir. Bunun anlamı: Tescil belgesindeki ürünü tescil başvurusu yapan kişi haricinde kullanılmasının engellenmesi konusunda tescile dayalı yasal hakların ortaya çıkmasıdır. Hal böyle olunca belki de uzun süre kullanılan ürün üretilemeyecek, tescil belgesinin iptali için dava açılması zorunlu olacaktır. Belirtilen bu sebeplerden dolayı bültenin, sektörün, rakiplerin takibi ve analizi önem arz etmektedir. Yukarıdaki olay ve bilgiler ışığında tasarım sahiplerinin vekil firmalarından takip hizmeti alması faydalı olacaktır.
[1] 4(1); Bir tasarım, yeni ve ayırt edici olması şartıyla Topluluk tasarımı olarak korunur.
6(1/b) Bir tasarımın, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin tescil başvurusu tarihinden, rüçhan hakkı talep edilmişse rüçhan tarihinden önce kamuya sunulan herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimden farklı olması halinde ayırt edici olduğu kabul edilir.
25(1/b) Bir Topluluk tasarımının hükümsüzlüğü ancak aşağıdaki hallerde ileri sürülebilir. 4’den 9’ a kadar olan maddelerdeki koşulları karşılamadığı zaman.
[1] Görsel arama işini kaliteli yapan bilgisayar programı olmadığı sürece başvuru öncesi tasarımın aynısının kamuya sunulup sunulmadığının tespiti oldukça meşakkatli bir iştir.