Skip links

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde Patent Yıllık Ücret Ödeme Sistemlerinin Karşılaştırılması: Süreçler, Esneklik ve Güvenli Yönetim

Patentler, yenilikçi fikirlerin korunması için önemli bir araçtır ve bu koruma, patent sahiplerinin haklarının yasal güvence altına alınmasını sağlar. Patent başvurusunun ardından, başvuru sahiplerinin yıllık ücret ödemeleri, patentin geçerliliği ve korunması için kritik bir öneme sahiptir. Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), patent yıllık ücret ödeme sistemlerinde farklı yaklaşımlar sergileyen iki önemli ülkedir. Bu yazımda, her iki ülkedeki yıllık ücret ödeme süreçlerindeki benzerlik ve farklılıklara değineceğim. Türkiye ve ABD arasındaki bu farklılıkları anlamak, patent sahiplerinin hem bütçe kontrolünü sağlayarak hem de ödeme zamanlamalarının önemini kavrayarak, stratejik bir şekilde hareket etmelerine olanak tanıyacaktır.

Türkiye’de Yıllık Ücret Ödemeleri:

Türkiye’de, patent yıllık ücret ödemeleri üçüncü yıldan itibaren ödenmektedir. Yıllık ücretler her yıl vadesinde ödenmelidir. Bu ödeme sistemi, başvurunun yapıldığı tarihten itibaren başlar ve her yıl düzenli olarak yapılır.

Türkiye’de yıllık ücretlerin ödemesi, aynı takvim yılı içinde yapılabilmektedir. Örneğin, 10.10.2024 tarihinde vadesi gelen bir patentin yıllık ücreti, 1 Ocak 2024 ile 10 Ekim 2024 tarihleri arasında ödenebilir. Eğer vade tarihinde ödenmezse 6 aylık ek süreli bir döneme girer, ancak bu ek süre için ek bir ücret talep edilir.

Türkiye’de, yıllık ücretlerin vade tarihinde ödenmemesi durumunda, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından 6 aylık ek süre verilir. Belirtilen ek süre içerisinde ödeme yapılmazsa, TÜRKPATENT tarafından telafi bildirimi gönderilir. Telafi bildirimi iletildiği tarihten itibaren, patentin korumasının devam edebilmesi için 2 ay içinde telafi ücreti ödenmesi gerekmektedir. Ek süre içinde ödeme yapılırsa yalnızca ek bir ücret talep edilirken, telafi bildirimi alındığında, ödenecek ücret daha yüksek olur. Bu nedenle, maliyet açısından en uygun seçenek vade tarihinde ödeme yapmaktır.

Amerika Birleşik Devletleri’nde Yıllık Ücret Ödemeleri:

ABD’deki patent yıllık ücret ödeme sistemi, Türkiye’den farklı olarak, patent belgesi verildikten sonra başlar. USPTO (ABD Patent ve Marka Ofisi) sistemine göre, patent belgesi alındıktan sonra yıllık ücretler 3.5, 7.5 ve 11.5 yıllık dönemlerde ödenir. Bu, patent sahibinin belirli dönemlerde ödeme yapması gerektiği anlamına gelir. Örneğin, patent belgesi verildikten sonra ilk yıllık ücret 3.5 yıl sonra, ikinci ücret 7.5 yıl sonra ve üçüncü ücret 11.5 yıl sonra ödenmelidir.

ABD’de yıllık ücret ödemeleri, vadesinden 6 ay öncesinden başlayarak yapılabilir. Yani, 10.10.2024 tarihinde vadesi gelen bir patentin yıllık ücreti, 10 Nisan 2024 ile 10 Ekim 2024 tarihleri arasında ödenebilir. Eğer, yıllık ücret vade tarihine dek olan 6 ay içerisinde ödenmezse, vade tarihinden sonra 6 aylık ek süre verilir, ancak bu ek süre için ek bir ücret talep edilir. Amerika’da ek süreli yıllık ücrette de ödenmeyen yıllık ücretler için telafi bildirimi iletilmemektedir. ABD’de yıllık ücret ödemesi gereken müvekkillerimize ilgili ücretin ek sürede ödenmemesi durumunda, USPTO tarafından telafi bildirimi iletilmediğini özellikle belirtmekteyiz. Yıllık ücretin vadesinde veya ek süre içerisinde ödenmemesi halinde ilgili patentin koruması devam etmemektedir.

Karşılaştırma ve Sonuç:

Türkiye ve ABD arasında yıllık ücret ödeme takviminde dikkat çeken bazı önemli farklar bulunmaktadır.

Türkiye’de üçüncü yıldan itibaren yıllık ücretler her yıl düzenli olarak ödenirken, ABD’de yıllık ücretler patentin verilmesinden sonra belirli dönemlerde (her 3.5, 7.5 ve 11.5 yılda bir) ödenmektedir.

Türkiye’de yıllık ücretler aynı takvim yılı içinde ödenebilirken, ABD’de ödemeler vadesinden 6 ay öncesine kadar yapılabilmektedir. Bir örnek vermek gerekirse; vade tarihi 07.07.2024 olan bir patentin 3,5. yıl yıllık ücret ödemesinin sadece 07.01.2024 tarihinden 7.07.2024 tarihine kadar ödenmesine izin verilir. Vadesinde ödenmezse 6 aylık ek süresi 07.01.2025 tarihine kadardır ve ek süreli döneme girdiği için resmi ücretinde de bir artış söz konusu olacaktır. Bu farklar, her iki ülkede de ödeme takvimini ve ödeme esnekliğini farklı yönetme zorunluluğunu yanında getirir. Ödemelerin esnekliği açısından Türkiye, vade tarihinde ödeme yapılmadığında 6 aylık bir ek süre sunar, ancak ek ücret alınır. ABD’de ise, vade tarihinden sonra 6 aylık bir ek süre tanınır, ancak ödenmeyen ücretler için telafi bildirimi yapılmaz. Bu durum ABD’deki patent sahiplerinin daha dikkatli olmasını gerektirir, çünkü ödeme yapılmadığı takdirde patentin korunması durdurulacaktır.

Son olarak belirtmek isterim ki, her iki sistemin de kendine özgü avantajları bulunmaktadır. Türkiye’deki yıllık ödeme düzeni, sabırlı bir şekilde her yıl düzenli biçimde ödeme yapmayı gerektirmekte; ancak ABD’deki sistem uzun vadeli planlamalar yapmayı daha esnek hale getirmektedir. Bu durum, özellikle çok sayıda patent başvurusu yapan büyük şirketler için daha avantajlı olmaktadır. Türkiye’de yıllık ücretlerin her yıl aynı takvim yılı içinde ödenmesi, ödeme planlamasını daha öngörülebilir hale getirirken, ABD sisteminde ek süre içinde ödeme yapılmadığı takdirde, telafi bildirimi yapılmadığı için koruma kaybedilebilir, dolayısıyla olası küçük hatalar önemli olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bununla birlikte her iki sistemde de  ödeme süreçlerinin düzgün bir şekilde takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, patent ve patent başvurusu sahiplerinin, patent koruma ve patentin devamlılığı süreçlerini profesyonel destek alarak bir patent vekili eşliğinde yönetmeleri gerektiğini düşünüyorum. Patent vekili desteği, ödeme tarihleri ve prosedürlerdeki olası aksaklıkları engelleyerek, patentin korunmasını güvence altına alacaktır.

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu web sitesini kullanarak Çerez Politikamızı kabul etmiş olursunuz.